16. Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu 5 Eylül'de Başlıyor

Antik Karia bölgesinin kültürel ve tarihsel mirasını akademik düzeyde ele alan “Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu”, bu yıl 16’ncı kez düzenleniyor. 5-6 Eylül 2025 tarihlerinde Milas’ta yapılacak olan etkinlik, “Karia’da Kentleşme, Kentlerde ve Kırsalda Yaşam” ana temasıyla dikkat çekiyor. Etkinliğin amacı, antik çağın kent kültürünü, mimari zenginliğini ve kırsal yaşam düzenini bilimsel bir perspektifle yeniden değerlendirmek.
Bilim Dünyasının Önde Gelen İsimleri Milas’ta
Her yıl Türkiye’den ve yurt dışından iki önemli bilim insanı onuruna düzenlenen sempozyumun bu yılki onur konukları, Türkiye’den Prof. Dr. Zeynep Mercangöz ve İngiltere’den Prof. Dr. Riet van Bremen oldu. Antik Karia bölgesinin tarihine, mimarisine ve arkeolojisine katkı sunmuş bu iki isim, sempozyumun bilimsel çerçevesinin oluşturulmasında önemli bir yere sahip.
Etkinliğe Türkiye’nin yanı sıra ABD, Almanya, İngiltere ve İtalya’dan arkeologlar ve akademisyenler katılacak. Toplamda 27 sunumun yapılacağı sempozyum, antik dönemde kentleşme, kamusal alanlar, kırsal yaşamın dinamikleri ve Karia’nın kültürel dokusu üzerine derinlemesine tartışmalara sahne olacak.
Antik Kentlerin Yaşam Alanları ve Kamusal Yapılar
Karia uygarlığının şehircilik anlayışı, agoralar, tiyatrolar, bouleuterionlar, gymnasiumlar, hamamlar ve şehir surları gibi kamusal alanlarla şekillendi. Ancak, Mylasa (günümüz Milas’ı) bu anlamda farklı bir örnek olarak dikkat çekiyor. Antik kaynaklar ve arkeolojik bulgular, Mylasa’nın bir şehir suruna sahip olmadığını ortaya koyuyor. Bunun yerine, şehre su taşıyan kemerler, aynı zamanda şehir kapısı işlevini de üstlenmişti.
Bu mimari bütünleşmenin en önemli örneklerinden biri, Baltalı Kapı olarak bilinen yapıdır. Labraunda kutsal yolunun başlangıcında yer alan bu kemer, Sodra Dağı’ndan getirilen mermerlerle inşa edilmiş ve üzerinde Karia kültürünün simgesi sayılan çift yüzlü “Labris” motifi yer almıştır. İlginç bir detay ise, bu baltanın her iki yüzüne oyulmuş göz figürleridir. Bu figürlerin, Zeus Labrandos’a ait koruyucu gözleri simgelediği düşünülmektedir. Böylece hem şehrin korunduğu mesajı verilmiş hem de kutsal yolculuğa çıkanlara manevi güvence sağlanmıştır.
Baltalı Kapı ve Sempozyumun Simgesi
Bu yılki sempozyumun afişinde, Milas’ın sembol yapılarından biri olan Baltalı Kapı’nın 1797 tarihli Dilettani çizimi yer alıyor. Çift yüzlü labris motifi ve göz sembolleriyle dikkat çeken Baltalı Kapı, antik dönemin inanç sistemini ve mühendislik becerisini bir araya getirmesi açısından benzersizdir.
Sempozyumda, antik şehirlerin yalnızca mimari değil, aynı zamanda dini, sosyal ve ekonomik hayatını da kapsayan bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması hedefleniyor. Bu yönüyle, etkinlik yalnızca bir arkeoloji toplantısı değil, aynı zamanda geçmişin ışığında günümüz şehircilik anlayışına yönelik bir tartışma platformu olma niteliği taşıyor.
Yorumlar (0)
Facebook Yorumları