Halil İNALCIK: İstanbul Tarihi Araştırmaları

Halil İNALCIK: İstanbul Tarihi Araştırmaları

Halil İnalcık, İstanbul tarihi üzerine 50 seneden fazla zamandır yürüttüğü çalışmalarını yeni bir kitapta topladı. Yıllar önce tamamladığı eseri, vefatından 3 sene sonra neşredilebildi. Bu kitap, İstanbul’un fethinin hemen akabindeki şartları ve Fatih devrinde yeniden bir Osmanlı şehri olarak inşasındaki süreci ele alması bakımından çok önemli bilgiler ihtiva ediyor.

Bugüne kadar bu kapsamda bir çalışma yapılmamıştı. Mevcut İstanbul tarihi araştırmaları ya Doğu Roma-Bizans devri, ya da Kanuni devri ve sonrası İstanbul’u üzerine yoğunlaşıyor. Osmanlı İstanbul’u, en erken tarih olan Fatih devrinden başlatılmalıydı. Mamafih, bunun için maalesef eldeki kaynaklar yetersizdi.

İnalcık, bundan 40 sene kadar evvlel Bekir Sıtkı Baykal’ın yayınlaması için kendisine verdiği 1455 ve 1478 tarihli tahrirler üzerine çalışmaya başladı. Kendisi artık üzerinde duramayacağını ifade ederek: “Halil, bunu sen yayınla” deyip Osmanlıca metinleri İnalcık’a teslim etmişti.

Rahmetli Halil İnalcık, seminer ve derslerinde bu tahrirlerden sürekli bahsederdi. Nihayet kitap 2012 yılında İş Bankası yayınları arasında neşredildi: The Survey of Istanbul 1455. İngilizce olarak hazırlanan eser, 1455 ve 1478 yıllarında İstanbul’un çarşı, dükkân, esnaf ve mesken kayıtlarından oluşuyor. Yani İstanbul’un fethinin hemen ardından ve Fatih’in vefatından kısa bir süre önce yapılan 2 nüfus ve bina sayımı bu kayıtlardadır. Bu tahririn (sayımın) özelliği, Fatih Sultan Mehmed’in nasıl bir İstanbul devraldığını ve 30 sene içinde hangi şartlarda devrettiğini gözler önüne sermektedir.

Orijinal defter, maliye kaleminin kullandığı ve halkın okumaması için noktasız siyakat yazısıyla yazılmıştır. İnalcık bu kayıtları, derin bir vukfiyetle deşifre etmiş, ayrıca kendi elyazısıyla Osmanlıca olarak kitaba koymuştur. Bu kayıtların asıl ehemmiyeti, sürgün yoluyla şehre Anadolu’nun çeşitli yerlerinden göç ettirilen Türk nüfusun, barınamayıp geri eski yerlerine kaçmasını kaydetmesidir. Rum ve İtalyan isimlerini doğru yazabilmek için mütehassıslardan destek almıştır. Bu eser İnalcık’ın evvelki âbidevi kaynak neşirleri arasındaki müstesna yerini almıştı. Yayınlandığında, Türkiye’de pek fazla ses getirmediğini ifade etmek gerekiyor. Dünyada ise Osmanlı ve İstanbul çalışmaları yapan akademisyenler, kitabı hemen alıp incelediler. El-an kitabın baskısı tükenmiş durumda.

Bu serinin 2. kitabı şimdi yayınlanmış bulunuyor: İstanbul Tarihi Araştırmaları: Fetihten Sonra İstanbul’un Yeniden İnşası, Bilâd-ı Selâse: Galata Eyüp, Üsküdar.

Öncekinin tamamlayıcısı mahiyetindeki yeni eser, 2 ana kısımdan müteşekkil. Kronikler ve diğer kayıtlar üzerinden, Bizans elinde çoktandır harap olan İstanbul’un nasıl bir İslam-Osmanlı şehri haline geldiğiyle başlıyor. Ardından, XVI ve XVII. asırlarda şehrin nahiye ve mahallelerle hangi tedbirlerle dalga dalga büyüdüğünü anlatıyor. Osmanlı şehir kültürünün temel direği olan mahalle yapısının nasıl şehrin dokusuna işlendiği anlatılıyor. Bundan sonraki fasıllar, şehrin iktisâdi, mali ve ticâri yapısının serencamına işaret ediyor. Bunlar arasında şehrin gümrüğü, ticâri mekanları, vakıf eserleri tek tek anlatılıyor.

2. Kısımda ise İstanbul’un bugün önemli merkezleri haline gelmiş, ama o devirde çeperleri oluşturan Bilâd-ı Selâse, yani 3 belde ele alınıyor. Bunlar Galata, Eyüp ve Üsküdar’dır. Hudutları günümüzden daha geniş olsa da o devirde bu 3 belde müstakil kadılıklar tarafından idare edilmekteydi. Eser, devrin şehirleşme şartlarını ve ana merkez olan İstanbul’la münasebetlerini işlemektedir.

Bu serinin 2. Kitabında, Halil İnalcık’ın daha evvel neşretmiş olduğu “Ottoman Galata” ve “The Hub of the City: Bedestan of İstanbul” gibi hacimli makaleler, İngilizce aslıyla yer alıyor. İnalcık’ın 40 sene içerisinde peyderpey neşrettiği ve dağınık haldeki bu makaleler, bir konu bütünlüğü içinde bu kitapta toplanmış bulunmaktadır.

Kitabın ekler kısmında Selçuk Akşin Somel tarafından hazırlanan 1301 (1885) sayımına göre İstanbul’un demografik yapısı ve kadim mahallelerin isimlerinin yer aldığı “Mahallât Esâmisi” tablosu yer alıyor.

Halil İnalcık’ın Bilkent Üniversitesi’ndeki son talebelerinden Tayfun ULAŞ tarafından editörlüğü yapılan eserin, akademik tarihçiler kadar meraklılarına ve münevver okuyuculara faydalı olacağı muhakkaktır.

Bu haliyle 1455 yılından başlayarak XIX. Asrın sonuna kadar İstanbul tarihine kadar alakalı vesikalar, kronikler ve diğer kayıtlar okuyucuya bir külliyat halinde ulaşmış bulunuyor.